Nâilî’nin, “Hevâ-yı aşka uyup kû-yi yâre dek gideriz” mısraıyla başlayan bir gazeli vardır… Gündemi takip ederseniz, biz de öyle bir yere gidiyoruz ki, meş’um gidişimizi Nâilî’nin bu meşhur gazeline nazireyle anlatmak istedim. Her ne kadar “sürç-ü insan ettimse azlola”!
Yeter ki menfaat olsun zarâra dek gideriz!
Mebusluk uğruna başkent civâra dek gideriz!
Çadır satıp sırıtır eskiden de var diyerek,
Utanma olmayan artık diyâra dek gideriz!
Yalan, riyâ ve hakâret gücüyle silkinerek;
Çetin seçim olacak bir bahâra dek gideriz!
Vatandaşın sorunundan uzaklaşıp dururuz,
“Bir ülke; yandaşı tek bahtiyâr!”a dek gideriz!
Seçim kazanmak için irticâcıdan ortak;
Tutar, faşist takılır iftihâra dek gideriz!
Vaat edip boşa özgürlük; arkasında ise,
Devamlı baskı kuran iktidâra dek gideriz!
Kadın, lubunyaya hak çok gerek değil diyerek;
Cihanda en geri bir i’tibâra dek gideriz!
Zamanla devleti şirket sanıp ve işleterek,
Maâşa bağlayıp ahbâbı kâra dek gideriz!
Ne derse az kalacak; çok konuşsa suçlanacak,
Sus Erdemî ama “Millet”le yâra dek gideriz!
ALINTI HABER: https://www.muhalif.com.tr/haber/dek-gideriz-119569